Ahde Vefa....
Değerli arkadaşlar,
Yüz bin insan Türkan Saylan'ın cenazesinde ölümü değil, sanki doğumu, bir yokoluşu değil varoluşu dile getirmek için gelmişti İstanbul'a....Bu bir miting değil bir çağrı değil olağan bir süreçte cereyan eden ebedi aleme uğurlamaydı Değerlere sahip çıkmanın, ahde vefanın doğumuydu bu cenaze! Çünkü Türkan Saylan, yaşarken de, ölürken de hayat verdi bu ülkeye...Bir ışık söndü ama geride binlerce ışık ve gözü yaşlı milyonlar bıraktı.Üzgündü insanlar. Peki hüzünle umut yani ışık bu kadar içiçe nasıl olur? Oluyor işte! Teşvikiye tıklım tıklım, kortejin bir ucu Mecidiyeköyde diğer ucu Teşvikiyede Cenaze arabası kıpırdayamıyor bile Taraflı tarafsız herkes bune sevgi Allahım diyor duygu dolu anlar yaşıyor. Kalabalık kabına sığmıyor. Sürekli alkışlarla, sloganlarla uğurluyorlar Türkan Saylan'ı... Sloganların hepsi anlamlı... Kızgınlık, taraf olmak, tavır almak, destek vermek, hepsi var. Bu kalabalık kararlı... "Faşizme karşı omuz omuza" diye bağırırken öyle... "Ne şeriat ne darbe, tam bağımsız Türkiye!" diye inlerken meydan yine tek yürek tek ağız... Ama bir slogan var ki, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz!", bunu daha fazla kadınlar haykırıyordu binlerce kez.Bu cumhuriyet ve insanlığa sahip çıkan değerlerin sahipsiz olmadığını haykırırcasına... Ve tabii ki hep bir ağızdan "Türkiye laiktir, laik kalacak!" Bazıları daha farklı ve kızgın tepki veriyor.sebebi sorulduğunda bu vatandaşa Kimi medya değilmi? Ankara'daki Cumhuriyet Mitingi'ne gidenler Ergenekoncu diye fişlenecek, diye yayın [yapmadılar mı?"
Bazılarımızın "Atamızı kaybettik... Hocamızı kaybettik... ama asla Cumhuriyet'imizi Kaybetmeyeceğiz..." derken Türkan Saylan'a devlet erkanının vefasızlığını haykırır gibiydi..Her yerden insan var.para ile konuşturanlar değil ahde vefa için gelmiş yardım görmüş binler var meydanda her yer Kırmızı beyaz renk cümbüşü.rengini Milyonlarca şehidimin kanından alan Ay Yıldızlı al bayrağım eşliğinde.. En çok sesi çıkanlar kadınlar... Tv. lerden görüyoruz... 70 yaşında ufacık tefecik bir teyzem .. "Kızım diyor, 30 yıl önce Çapa'da tanıdım onu. Görümcemin bacakları delik deşikti. Hastaneye yatırdık, iyi etti. Sonra sedefe yakalanan kızımı götürdüm, onu da iyi etti. Çok alçak gönüllüydü, çok iyi kalpliydi, çok mütevazıydı. Allah ondan razı olsun" diyor nur yüzüyle..İşte ahde vefa... Diğer bir bayanın (tesettürlü) belki hiç siyasi bir görüşü yok, ama insana değer verenin değerini biliyor...Kızıyla el ele Türkan Saylan'ı uğurlamaya gelen bir başka 65 yaşındaki teyze... Daha hiç sormadan, "Mekanı cennet olsun! Ne mutlu ki ona sevildiğini, sayıldığını hayattayken gördü" diyor. Kızı alıyor sözü: "Görüyor musunuz ne kadar kalabalık. Ne kadar çok seveni, sayanı var... O insanlığıyla başardı bunu..."
Ezan okunmaya başlıyor... Sessizlik kaplıyor Teşvikiye'yi...Tüm erkekler cami avlusunda,meydanda,caddede kısaca her yerde cenaze namazında dim dik tek yürek tek saf Çanakkalede düşmanla savaşırcasına çünkü hepsi Cumhuriyete ve bayrağımıza gönülden bağlı birileri gibi zoraki bağlılık gözsterisi yapmıyor. Ve hoca Türkan Saylan'ı anlatmaya başlıyor..."İnanıyoruz ki Türkan Saylan hanımefendi ödülünü Allah'tan alacaktır" Burada ulu çınar var. Üç çeyrek asırlık ömrünü insan eğitimi ve hayatı için adamış bir insan var. Profesör Saylan merhume annesi Leyla'nın Müslüman olup olmadığı tartışmalarından son derece rahatsız oldu. Misyoner, kafir gibi yakıştırmalardan da rahatsızdı.Çünkü o müslümandı o insandı ve o Türktü mutluydu gururluydu."Bir Müslüman'a kafir denmesi kendisini çok incitiyordu. Buna ancak Allah karar verebilir diyordu. Bu yakıştırmayı yapanlar hiç olmazsa merhumenin ölüsüne saygı göstersinler diye konuşuyordu hoca efendi."Türkan Saylan hanımefendi sadece iki oğlunun annesi olmadı. Binlerce çocuğun da annesi de olmuştur" şeklinde konuşan hoca efendi şöyle devam etti."İnsan eğitiminin önemi hepinizce malumdur. İnanıyoruz ki, hizmetlerinden ötürü ödülünün Allah'tan alacaktır. Allah, "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu" diyor. Merhume Türkan Saylan hanımefendi 74 yılını insan sağlığına ve insan eğitimine harcamıştır.diyor ve devam ediyor.Kuran'da 'Her kim zerre ağırlığınca iyilik yaparsa karşılığını görecektir.' Türkan Saylan Hanımefendi aslında ölmemiştir, istirahata çekilmiştir. Onun adı eserleriyle hep anılacaktır. Prof. Dr. Türkan Saylan Hanımefendi dünyasını madden değiştiriyor. Ancak onun başlattığı hizmet devam ediyor. Bugün milyonlarca insan onu duayla anıyor. Rahmetle anıyor. O bizlerden ayrılıyor ama bizden daha fazlası onu diğer tarafta karşılamaya hazırlanıyorlar.Çünkü ölüm sevgiliyi sevgiliye kavuşturan bir köprüdür.Türkan Saylan Hanımefendi'nin burada kaldığı kadar diğer tarafta da sevdikleri vardır. Umarız merhumenin bıraktığı yerden hizmet bayrağını devralacak nice Türkan Saylan'lar çıkacaktır.diyor.Hoca son soruyu soruyor cemaate: "Hakkınızı helal ediyor musunuz?" Ön saflar hep bir ağızdan "Helal olsun" "Yüz bin kere helal olsun!" diyor kalpten...herkes.Dikkatinizi çekmek istiyorum bu yüzbinleri buraya toplayan bir çağrı değildir.Bu Ahde vefa dır..
Dostlar sormak istiyorum şimdi sizlere.Hoca efendi bunları söylerken birinden paramı aldı?Birileri geldi de eline notu yazdı okumu dedi?Çünkü hemen akabinde bir kısım medya hoca efendiyi satılmış olarak niteledi. Hayır elbetteki hayır.Çünkü hoca efendi biliyordu onu Onun 1983 yılında hac görevini yaptığını her cuma gecesi yasin okuduğunu elinden geldiğince fakirlere yardım ettiğini,Zaman zaman dini ibadetlerinni yaptığını...
O Allah ile aldatanlardan olmadı.O İbadetin Kul ile Allah arasında saklı olması gerektiğini söylerdi daima.O 70 küsür yıllık yaşantısında birileri gibi kısa zamanda servetine servet katmadı mütevazi sıradan bir insan statüsünde varlığı olmadan yaşadı.O istese birileri gibi servetini katlayabilirdi ama hayır O Bu devlete gaflet delalet ve hatta hıyanet içinde bulunmadı.Hiçbir zaman şahsi emellerini Ülke menfaatlerinin üzerinde görmedi.....
Sonra dostlar tek bir slogan atılıyor, alkışlar arasında hep bir ağızdan: "Türkiye seninle gurur duyuyor!" Herhalde kimseye yakışmamıştır ona yakıştığı kadar bu slogan...ve Türkiye laiktir laik kalacak Ne demek laik ? Kimilerine göre dinsizlik hayır dostlar dinsizlik değil Dinin siyasete alet edilmemesidir.Oysa Dini siyasete alet edenler bilmelilerki Allah ile aldatanlardır onlar..din ile siyasete girenler...Bilmelisinizki, Bazı kişi yada kesimlerin onun hakkında menfii açıklamalar yapması dedikodudan ibarettir ve doğru değildir.Doğru bile olsa kişi aleyhinde yalan yada eksik konuşulması da dinimizce günah değilmidir bu durumda Onun aleyhinde konuşanlar günah işlemiyorlarmı?Kaldıki hoca efendinin kimin kafir kimin müslüman olacağına karar verecek tek makam Yüce Allah'dır demiyormu? ve bu ayetlerle sabit değilmi.?
Bizler, Bugün varız yarın yokuz .Zaman su gibi akıp geçmekte hergün ölüme daha da yaklaşmaktayız lakin bu cümle ölümün son olduğunu göstermez ölüm bir Varoloştur biz insanlar için.Uğruna pek çok fedakarlık yaptığımız herşeyin, bir yalan olduğunu, tek gerçeğin ölüm lduğunu unutmayalım.Hayat denen yalan biter ve ölüm denen gerçek başlar. kıyamet koptuğunda tekrar ölmemek üzere dirileceğimize göre herşey yalan ahiret gerçektir.
Bu nedenle arkadaşlar, sonunu getiremediğiniz küçük mutluluklarınızın kıymetini mi bilmelisiniz yoksa, vakit çok geç labilir..
..Bırakalım yargılamayı Yüce ALLAH yapsın.....Ölenin ardından Ahde vefa örneği gösterip dua okuyalım ve ninnetle analım.Birileri gibi lanet yağdırmayalım...
En derin saygı ve sevgilerimle.........................
|
